Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Edebiyat Fakültesi ile Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu tarafından ‘Vefatının 70. Yılında Kazım Karabekir Paşa’ konulu panel düzenlendi.
Panel öncesi davetli konuşmacılar Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Nuri Köstüklü ile Prof. Dr. Caner Arabacı ve Selçuk Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Arıkan KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül’ü makamında ziyaret etti.
Ziyaretin ardından panele geçildi. Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Nuri Köstüklü ve Prof. Dr. Caner Arabacı’nın yanı sıra Selçuk Üniversitesinden Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Arıkan'ın konuşmacı olarak yer aldığı panele Cumhuriyet Başsavcısı Ali İrfan Yılmaz, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Mehmet Nuri Özbey, KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül, Ermenek Kaymakam V. İbrahim Gökmen, Kâzım Karabekir Belediye Başkanı Ali İhsan Alanlı, il ve üniversite protokolü, davetliler ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan panel, Kazım Karabekir Paşa’nın torunundan ve devlet büyüklerinden gelen mesajların okunmasının ardından Rektör Akgül’ün açılış konuşması ile devam etti.
“Kazım Karabekir Paşa azimli, yürekli, gerçekçi hakiki bir kahramandı”
Rektör Akgül konuşmasına “Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi olarak, babası Karaman'ın eski adıyla Gafferiyat, yeni adıyla Kazım Karabekir ilçesi eşrafına mensup olan Kazım Karabekir Paşa’yı ölüm yıldönümünde bir kez daha anarak kendisinin milletimiz için önemini gençlerimizle paylaşmak ve hayatı boyunca milleti için didinen kahraman bir vatan evladını bu vesileyle tekrar hatırlatmak istedik.” sözleriyle başladı.
Kazım Karabekir Paşa’nın azimli, yürekli, gerçekçi hakiki bir kahraman olduğunu vurgulayan Rektör Akgül, “İstiklal Savaşımızın önde gelen isimlerinden Şark Fatihi Kazım Karabekir Paşa, kendisine önerilen genelkurmay başkanlığı teklifini kabul etmeyerek Milli Mücadele'ye bizzat katılmış, vatanı ve milleti için makam ve mevkiden geçmiş, başarıyla yürüttüğü Doğu Cephesi komutanlığıyla Doğu Anadolu'yu düşmanın elinden kurtarmıştır. Yetenekleri sayesinde korgeneral rütbesine yükselen ve I. Ordu Müfettişliğine atanan, İstiklal Madalyasıyla şereflendirilen Kazım Karabekir Paşa, askerî başarılarının yanı sıra aktif siyaset içerisinde de yer alarak Edirne ve İstanbul milletvekilliği, parti başkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığı yapmış, ayrıca çok sayıda kitaba imza atarak devrinin önemli meseleleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunmuştur.” dedi.
“Ülkümüz Kuvvetli Bir Türkiye’dir”
Rektör Akgül konuşmasının son bölümünde şunları söyledi: “Kazım Karabekir’in ‘Ülkümüz Kuvvetli Bir Türkiye’dir.’ şeklinde dile getirdiği arzusuna bizler de yürekten inanıyoruz. Milletimizin bir daha asla var olma ve beka mücadelesine düşmemesi temennisiyle, vefat
yıldönümünde başta Kazım Karabekir Paşa ve dava arkadaşları olmak üzere tüm kahraman ecdadımızı rahmet ve minnetle anıyoruz. Ayrıca böyle kıymetli bir panel için Selçuk Üniversitesi ve Necmettin Erbakan Üniversitesinden gelerek bizleri onurlandıran çok değerli davetli konuşmacılarımıza, bu önemli etkinliği bizlerle buluşturan değerli hocalarımız ile emeği geçenlere ve panelimize iştirak eden değerli misafirlerimize teşekkürlerimi sunuyor, panelimizin faydalı geçmesini temenni ediyorum.”
“Kazım Karabekir Paşa ‘yetimlerin babası’ oldu”
Açılış konuşmasının ardından panele geçildi. Panelde ilk olarak söz alan Prof. Dr. Nuri Köstüklü ‘Eğitim Yönüyle Kazım Karabekir Paşa’ konulu sunumunu katılımcılarla paylaştı.
Prof. Dr. Köstüklü, “Kazım Karabekir Paşa, Türk eğitim tarihinde iz bırakan ve bugünün eğitim dünyasına da ışık tutan görüş ve uygulamaları mevcut olan birisi. Kazım Karabekir Doğu’da Ermenilere karşı büyük başarı elde etti fakat savaş sonrasında ortada sosyal bir facia vardı. Bu da savaş ve Ermeni terörü sonucu yetim ve bakıma muhtaç durumda 6 bin civarında Türk çocuğunun dramı oldu. Bir komutan olarak elinde kılıç Doğu’da askeri harekâtı yönetirken, bir elinde de kalem ‘yetimlerin babası’ oldu. Halkın eğitim ve kültür seviyesini yükseltmenin heyecanı ve gayreti içerisindeydi. “ dedi.
Prof. Dr. Köstüklü konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kazım Karabekir Paşa, Erzurum ve Sarıkamış’ta Türk çocuklarına yedi tane mesleki ve teknik alanlarda okul açıp onlar için kurslar düzenledi. Yurt dışından okullar için gerekli olan malzemeleri temin etti. Bu okullarda zamanın pedagoji ilmine uygun modern metotlar ve teknikler kullandı. Bir taraftan çocukların iş sahibi olması bir taraftan da Doğu Anadolu’nun kültür ve sanat yönünden kalkınması sağlandı. Bir kültür faaliyeti olarak ağaç, idman ve kitap bayramları düzenledi. Sanat yönü de olan bir kişiydi. Marş yazan, besteleyen, ayrıca keman ve piyano çalan birisiydi.”
Prof. Dr. Köstüklü konuşmasının sonunda Kazım Karabekir Paşa’nın yazıp bestelediği marşları dinleyicilerle paylaştı.
Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Arıkan ise marşlar hakkında katılımcılara bilgiler aktardı. Dr. Öğr. Üyesi Arıkan, “Bizim ilk olarak milli musikimiz mehterdi. Osmanlı’nın modernleşmesi ile Mızıka-yı Hümayun'a dönüştü. Savaş zamanında yazılan marşlarda Tanrı’ya sözler verilmiş ve insanlar cihada çağrılmıştır. Kazım Karabekir Paşa’nın marşlarında onun halet-i ruhiyesi marşlara yansımıştır. Ayrıca gençlik ve eğitim için yazılan marşları da olmuştur." dedi.
“Kazım Karabekir’in vatan, millet ve devlet diye bir derdi vardı”
Panelin son konuşmacısı Prof. Dr. Caner Arabacı da Kazım Karabekir Paşa’nın yazdığı kitaplar hakkında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Arabacı, Karabekir’in en çok kitap yazan komutan olduğunu belirterek, “Kazım Karabekir şahsiyet olarak muhteşem bir insandı. 6 bin yetimi büyüttüğü zaman yetimlerin babası oldu ki kendisi 11 yaşından itibaren yetim büyümüştü. Yetim olarak bütün okulları birinci bitirdi. Almanca, Fransızca ve Rusça biliyordu. Çok okuyan birisiydi. Altmış sekiz kitap yazmasının sırrı da çok okumasından ileri geliyordu. Tarihî, askeri, kalkınma ve çocuk eğitimi gibi pek çok farklı alanda eserler yazdı. Cephedeyken bile günlükler tutar ve kitap okuyarak kendini sürekli yetiştirirdi. Çünkü Kazım Karabekir’in vatan, millet ve devlet diye bir derdi vardı ve derdi olan insan yazar ve okur. O, bu vatan için çok çalıştı ve savaştı. Sadece askeri yönüyle değil kültürel değerleriyle de bize çok şey kattı.“ şeklinde konuştu.
Panel plaket takdiminin ardından sona erdi.