Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Kaşıkcı

Basın gecesi ve Behçet Saatcı

Salı akşamı Çalış Yörük Çadırı’nda Fethiye Belediye Başkanı Sayın Behçet SAATCI’nın misafiriydik.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü münasebetiyle tertip edilen akşam yemeğinde Fethiye’nin mahalli basınında yer tutan muhabir, kameraman, spiker, köşe yazarı gibi çok farklı alanlarda görev yapan basın çalışanları bir aradaydı. Biz de Fethiye Gazetesi köşe yazarları olarak mazeretli bir iki arkadaşımızın dışında oradaydık.

Her sene 10 Ocak tarihinde basın çalışanlarını yalnız bırakmayan Sayın Behçet Saatcı bu yıl da (12 Ocak 2016)  geleneğini sürdürdü.

Yerel basının tüm temsilcilerini bir akşam yemeğinde bir araya getiren Sayın Saatcı’nın bu sene hiç mi hiç neşesi yoktu… Yine her zamanki gibi misafirlerini bizzat kendisi kapıda karşıladı. Kendisinden önce Yörük Çadırı’na gelmiş olan davetlilerden: “Efendim sizi kapıda karşılamak isterdim; ancak biraz geç kaldım. Kusura bakmayınız!” diyerek özür dileyen belediye başkanı tek tek herkesle tokalaştı, selamlaştı.

Yörük Çadırı alabildiğine doluydu o gece. Tüm masalarda servisler açılmış, misafirler kendilerine ikram edilen yiyecek ve içecekleri yavaş yavaş tüketmeye başlamışlardı. Yörük Çadırı’nın personeli ayaktaydı. Onların servis yetiştirebilmek için büyük bir çaba içinde oldukları her hallerinden anlaşılabiliyordu. Çadırın içinde kurulmuş olan odun sobalarının etrafa yaydığı ısının da etkisiyle masalarda yerlerini almış gazeteciler arasında sıcacık sohbetler başlamıştı. Herkes bir şeyler konuşsa da bir sessizlik hâkimdi geceye.

Ne Sayın Behçet Saatcı’nın yüzü gülüyordu ne de misafirlerinin. Her zaman türküler eşliğinde yapılan selamlaşma merasimi o gün oldukça sessiz bir şekilde yapılmıştı. Belli ki kimsenin morali yerinde değildi. Programın takdim konuşması yapıldı. Sayın Behçet Saatcı konuşmasını yapmak üzere basın çalışanlarının karşısına geçti. Evet, bir gariplik vardı bugün. Her zaman gülen yüzüyle etrafına pozitif enerji veren o koca başkan gitmiş; yerine, sanki silah zoruyla konuşturulan bir dublör getirilmişti.

Behçet Saatcı davetine icabet eden tüm basın çalışanlarına teşekkür etti. Basının Türkiye’deki yerinden, basının özgür olmasından bahsetti. Fethiye basını ile arasında herhangi bir engel olmadığını, kendisinin aleyhinde yazıp çizenleri bile her zaman güler yüzle ve saygıyla karşıladığını belirtti. Kelimelerin başkanın gırtlağını yakarak çıktığı belli oluyordu. Behçet başkan konuşmakta zorlanıyordu. Diğer zamanlarda hatiplere taş çıkartan adam, o gün susuyordu. Yüzünün rengi atmış, zoraki tebessümlerinin izleri içinden geçirdiği dertlerini muhataplarına pazarlamıştı.

Daha fazla dayanamadı. Başladı içindeki neşeyi alıp götüren sebebi anlatmaya. O gün İstanbul’da, Sultanahmet Meydanı’nda, canlı bombanın kendisini patlatmasıydı başkanı üzen. Çünkü bu elim hadise neticesinde 11 insan hayatını kaybetmişti ve bir o kadar da yaralı vardı…

Yeter artık dedi başkan! Terörizmin gerek ülkemizde gerekse dünyanın diğer ülkelerinde yok olmasını temenni ettiğini dile getirdi. “Bugün ben de hüzünlüyüm, sizler de… İstemezdik böyle olsun; ancak ne acıdır ki ülkemizi yakan acı, bizim de yüreklerimizi yakmıştır bugün!” dedi. Basın çalışanlarına iyi eğlenceler dileyerek sözlerini sonlandıran Behçet Saatcı, buruk yüreklerin alkışlarından çıkan cılız sesler eşliğinde masasına oturdu.

Keyfi yoktu. Yine de bir yandan yemeğini yemeye çalışıyordu; diğer yandan, zoraki olsa da etrafındaki dostlarıyla muhabbetini sürdürmeye gayret gösteriyordu.

Fethiye Belediye Başkanı Sayın Saatcı’nın konuşmasının ardından, mikrofona birbirinden değerli gazeteciler, basın çalışanları davet edildi. Hepsinin sözleri içinde “barış, kardeşlik, özgürlük” vurgusu ön plâna çıkmıştı. Kimisi Behçet Başkan’ın iyiliklerini övdü; kimisi Türkiye’de özgür olamayan basının derdiyle dertlenmeye çağırdı meslektaşlarını.  Herkesin yüreği buruktu. Herkes memleketin acısına dayamıştı yüreğini ve hiçbir kimsenin içinden neşeli bir şeyler söylemek gelmiyordu.

 Çalış Yörük Çadırı’nın kara çullarına benziyordu o gece ortam. Alabildiğine ümitsiz ve alabildiğine karamsar bir tablo arz ediyordu oradakilere. Havanın misafirleri iyiden iyiye moralsizliğe ittiği dakikalarda, Yörük Çadırı’nın usta sanatçısı Sayın Âdem KAZAN aldı eline mikrofonu, vurdu sazın teline.  Saz ağlıyordu, Âdem ağlıyordu.  

Vakit ilerliyordu yavaş yavaş. Misafirler birer ikişer ayrılıyorlardı Çalış Yörük Çadırı’ndan. Ortamdan ayrılan basın çalışanları Sayın Behçet Saatcı’nın masasına uğruyor, onunla ve arkadaşlarıyla vedalaşıyordu. O koca yürekli adam programın başında nasıl masaları dolaşıp teker teker selamlamışsa misafirlerini, programın bitiminde de ayağa kalkarak teker teker yolcu ediyordu onları. Büyüklenme yok, kibirlenme yok…

Bir garip mahcubiyet içerisinde “Teşekkür ederim katıldığınız için; güle güle gidiniz…” diyordu her bir misafirine.

Onun o gece ne kadar hüzünlendiğini, davranışlarında ve sözlerinde ne kadar samimi olduğunu, çarşamba günü sosyal paylaşım sitesindeki paylaşımından daha iyi anlayabiliyorduk. Fethiye Belediye Başkanı Sayın Behçet Saatcı aşağıdaki satırlarla bir kez daha kutluyordu 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü’nü:

“Dün gece her yıl düzenlediğimiz geleneksel Basın Gecemizde, kendilerini çalışma arkadaşlarımız olarak gördüğümüz Fethiyeli basın çalışanlarımızla bir aradaydık. Stres atalım isterdik ama bir yerde kan ve gözyaşı varsa, bir yerde oynama zıplama bizim fıtratımızda yok. Gecemiz son yaşanan olaylardan dolayı geçen yıllara oranla daha sakin geçse de, katılan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyor, tüm basın camiamızın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü tekrar kutluyorum.”……

&&&&&&

            Ben de bize böylesi duygu yüklü, vefa yüklü bir gece yaşattığı için; Sayın Behçet Saatcı başkanıma ve arkadaşlarına; mükemmel organizasyonuyla Kerimoğlu İsmail Çalış Yörük Çadırı personeline; Seslendirdiği duygu yüklü türkülerle gönlümüze neşe katmaya çalışan Sayın Âdem Kazan ve saz ekibine teşekkürlerimi iletiyorum.

 

Nice 10 Ocaklarda kederden uzak, neşeye yakın; yanlıştan kaçarak doğruya meftun; haksızlıktan uzak, adalete mahkûm basın çalışanlarını bir arada görebilme umuyla sizleri selamlıyorum.

 

Muhabbetle kalınız…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER